Türkiye’nin modern tarihinde önemli dönüm noktalarından biri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşudur. Bu olay, Türk milletinin egemenliğini ilan ettiği ve ulusal bağımsızlık mücadelesini başlattığı bir dönemin başlangıcını işaret eder. Aynı zamanda, Misak-ı Milli‘nin ilanı da bu sürecin önemli bir parçasıdır ve Türkiye’nin sınırları ve bağımsızlığı üzerindeki haklarını belirleyen temel prensipleri içerir.
Mustafa Kemal Paşa, Türkiye’nin bağımsızlığı için mücadele etmek amacıyla Anadolu’ya geçtiğinde, mevcut Osmanlı hükümeti ile arasında ciddi anlaşmazlıklar vardı. Bu nedenle, Türk milletinin egemenliğini temsil edecek bir meclisin kurulması gerekiyordu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu ihtiyacı karşılamak üzere kuruldu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş süreci, 18 Mart 1920’de Meclis-i Mebusan’ın kendi kararıyla toplantılarını ertelemesiyle başladı. Bu kararın ardından, Mustafa Kemal Paşa, bütün valilere ve bağımsız mutasarrıflara yeni bir seçim talimatı gönderdi. 15 gün sonra yapılan seçimlerin sonuçları alındıktan sonra, Mustafa Kemal Paşa, TBMM’yi 23 Nisan 1920’de toplantıya çağırdı.
TBMM’nin ilk toplantısı, 23 Nisan 1920 tarihinde gerçekleşti. Geçici başkanlık, Sinop Milletvekili Şerif Bey’in liderliğinde yapıldı. Ertesi gün, başkanlık divanı seçimine geçildi ve meclis başkanlığına Mustafa Kemal Paşa, ikinci başkanlığa ise Erzurum Milletvekili Celaleddin Arif Bey seçildi. Ayrıca, 26 Nisan tarihinde 11 meclis komisyonu kuruldu ve meclis işlerini yürütmek üzere geçici bir yürütme komitesi seçildi.
TBMM’nin kuruluşu, Türk milletinin egemenliğini ilan ettiği ve ulusal bağımsızlık mücadelesini başlattığı bir dönemin başlangıcını işaret eder. Bu süreçte, Misak-ı Milli’nin ilanı da büyük bir öneme sahiptir. Misak-ı Milli, Türkiye’nin sınırlarını ve bağımsızlığını koruyan temel prensipleri içerir ve uluslararası alanda Türkiye’nin haklarını temsil eder.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşu ve Misak-ı Milli’nin ilanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturan önemli adımlardır. Bu süreç, Türk milletinin iradesini ve bağımsızlık arayışını simgeler ve modern Türkiye’nin doğuşunu şekillendirir.