Son zamanlarda “Aman bitmesin” diyerek ağırdan aldığım bir kitap olamamıştı. Sakin alelade bir öykü gibi başlayan kitap, ortalara doğru fırtınalar estirmeye başladı. Habersizce birbirine dokunan hayatların kesişimleri üzüntüleri, sevinçleri etkileyici bir biçimde anlatılmış. Karakterlerin ustaca aktarılan psikanalizlerine, olay örgülerinin sosyolojik göndermelerine hayran olmamak elde değil. Okuyup bitirdikten sonra hayranlığım bir kat daha arttı. Yazarın ilk ve tek kitabı, kendisi bastırıp dağıtmış. Bir “edebiyatçı”, “editör” denetiminden geçmemiş olması her kitaba lazım çok güzel bir samimiyet katmış.
Yazarın kendi satırlarından alarak söylemek gerekirse; okuyanların yüreğine dokunacak, bir kabuğu çatlatacak ve sade kendi hissedebileceği bir şeye uyanmasını sağlayacak harika bir kitap.
Şimdi bu kurgunun devamını bekleyeceğiz. Umarım gecikmez.
EtiketlerPınar Eğilmez
İlginizi Çekebilir
Albert Camus Yolculuk Günlükleri
Albert Camus’nün “Yolculuk Günlükleri”, yazarın 1946-1949 yılları arasında Güney Amerika ve Kuzey Avrupa’ya yaptığı seyahatlerde …