15 Kasım 2020 Pazar Yazısı
Neredeyse mart ayından beri kabul etmemiz gereken bir gerçeklik var ki artık hayatımız pandemi öncesi ve sonrası diye ikiye ayrıldı. Pazar yazısı başlığını atınca doğal olarak pazarları neler yaptıklarımızı düşündüm sonrasında da pandemi sonrası neler yapamadıklarımızı…
Pandemi öncesi normal dediğimiz hayatımızın ne kadar değerli olduğunu artık pazarları aktivite olarak en fazla açık hava da yapabildiğimiz yürüyüş faaliyeti ile anlıyorum.
Özellikle de son dönemde resmi olarak açıklanan vaka sayısının üçbinli rakamalara ulaşması ile ben de yoğun kalabalıkların ısrarla gezmeye devam ettiği lokasyonlardan normal olarak uzak duruyorum. Halbuki pandemi öncesi bir pazar günü İstanbul’un tarihi yarımadasında gezmek, kalabalığın içine karışmak, moda tabiri ile sokak lezzetlerinden tatmak nasıl keyifli olurdu…
Yukarıdaki fotoğrafı pandemi öncesi çekmiştim, en son Karaköy’e on ay önce falan gitmiş olabilirim. Bundan sonra da rahat rahat İstanbul’u nasıl gezip dolaşacağımı hiç öngöremiyorum. Ama önümüzdeki sonbahara kadar kısıtlı hayatlar devam edecek gibi gözüküyor.
Havalar daha soğuyup hani klişe tabirle kış yüzünü göstermeye başladığında ise pazarları evlerimizde daha çok vakit geçirmeye başlayacağız. Tabi kanun koyucu bu kış yaşadığımız haftasonu yasaklarını tekrar gündeme alırsa zaten mecburen evlerdeyiz. Tabi bu durumda ekonominin tekrar kesintiye uğrama riski ortaya çıkacak. Bakalım devlet büyüklerimiz nasıl kararlar alacak hep birlikte göreceğiz.
Yazının sonuna bir Kapalıçarşı paylaşımı yapmak istedim. Pandemiden en çok etkilenen esnaflar olunca onları anmamak büyük haksızlık olur. En kısa zamanda artık o zaman ne kadar kısaysa normal günlere dönmek dileğiyle .
İyi pazarlar – LKB
Sosyalmedyaloji Sosyal Medya Haber ve Bilgi Platformu

