BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nden oluşan gayri-resmi bir uluslararası platformdur. İlk olarak 2009 yılında Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in bir araya geldiği BRIC adıyla kurulan girişim, 2010 yılında Güney Afrika’nın katılımıyla BRICS adını almıştır. Bu dört yükselen piyasa ekonomisinin ismi, ilk kez Goldman Sachs analisti Jim O’Neill tarafından 2001 yılında yayımlanan “The World Needs Better Economic BRICs” başlıklı makalede kısaltma olarak kullanılmıştır. O’Neill’in bu önerisi, küresel ekonomik güç dengesinin G7 ülkelerinden yükselen ekonomilere kayma eğilimini yansıtmaktadır. BRICS, bu bağlamda, uluslararası ekonomik düzende dikkat çeken bir güç haline gelmiştir.
İran, Mısır, Etiyopya ve Birleşik Arap Emirlikleri 1 Ocak 2024 tarihinde organizasyona katılmıştır. Suudi Arabistan henüz resmi olarak katılmamış ancak organizasyonun etkinliklerine davetli ülke olarak iştirak etmektedir.
BRICS’in uluslararası etkisi, 2008 Küresel Mali Krizi sonrasında artış göstermiştir. Kriz, gelişmiş ülkelerin ekonomik güçlerini sorgular hale gelirken, BRICS ülkeleri bu durumu fırsata çevirerek küresel ekonomik sistemdeki rollerini güçlendirmiştir.
BRICS’in işbirliği, ekonomik, politik ve sosyal alanlarda güçlenmeyi hedeflemektedir. Düzenlenen BRICS zirveleri, ülkeler arasında ticaretin ve yatırımların artırılmasını, finansal işbirliğini, bilim ve teknoloji transferini, tarım işbirliğini ve diğer ortak projeleri teşvik etmektedir. Zirveler, liderler arasında diyalog ve işbirliği sağlayarak, ortak hedeflerin gerçekleştirilmesini desteklemektedir. BRICS, 2014 yılında kurulan BRICS Kalkınma Bankası ve Acil Durum Rezerv Para Fonu (Contingent Reserve Arrangement) gibi finansal araçlarla üyeler arasındaki ekonomik işbirliğini ve finansal istikrarı desteklemektedir.
BRICS ile Avrupa Birliği (AB) arasında benzerlikler ve farklılıklar bulunmaktadır. Her iki yapı da uluslararası işbirliğini teşvik etmekte, üye ülkeler arasında ekonomik entegrasyonu artırmayı hedeflemektedir. Ancak, benzerliklerinin ötesinde, önemli farklılıklar da mevcuttur:
Benzerlikler:
- Ekonomik İşbirliği: Hem BRICS hem de AB, üye ülkeleri arasında ekonomik işbirliğini teşvik etmekte, ticaretin ve yatırımların artırılmasını desteklemektedir. AB, 1950’lerden itibaren ekonomik ve siyasi entegrasyonu sağlamak amacıyla kurulan bir yapıdır, BRICS ise daha çok ekonomik işbirliği ve güç dengesi oluşturmayı hedefleyen bir platformdur.
- Politik ve Ekonomik Koordinasyon: Her iki yapı da üye ülkeleri arasında politik ve ekonomik koordinasyonu teşvik etmekte, ortak projeler geliştirmekte ve kriz anlarında dayanışma göstermektedir.
Farklılıklar:
- Kuruluş Yapısı ve Amaçları: AB, resmi bir kurumsal yapıya sahip olup, yasal düzenlemeler ve ortak politikalar geliştirmektedir. AB’nin amacı, uzun vadede ekonomik ve siyasi entegrasyon sağlamak ve bir iç pazar oluşturmaktır. BRICS ise daha gevşek bir yapıya sahip olup, üye ülkelerin ekonomik işbirliği ve siyasi etkilerini artırmak amacıyla kurulmuştur.
- Üyelik ve Genişleme Süreci: AB üyeliği, oldukça kapsamlı ve sıkı bir uyum sürecine bağlıdır. Üye ülkeler, AB standartlarına uyum sağlamak zorundadır. BRICS’te ise üyelik daha esnek bir şekilde genişlemekte olup, üyeler arasındaki işbirliği genellikle ekonomik ve stratejik ortaklıklar üzerine odaklanmaktadır. BRICS’in son genişlemesi, 2024 itibarıyla yeni ülkelerin katılımıyla gerçekleşecektir.
- Finansal Araçlar: AB, ekonomik ve parasal birliği desteklemek amacıyla Euro Bölgesi gibi finansal yapılar kurmuştur. BRICS, üyeleri arasında finansal istikrarı desteklemek için BRICS Kalkınma Bankası ve Acil Durum Rezerv Para Fonu gibi alternatif finansal araçlar geliştirmiştir.
Sonuç olarak, BRICS ve Avrupa Birliği, uluslararası işbirliğini teşvik eden iki önemli yapıdır, ancak amaçları, yapıları ve genişleme süreçleri açısından belirgin farklılıklar arz etmektedir. BRICS’in küresel etkisi, ekonomik ve siyasi dinamizmiyle dikkat çekerken, AB’nin derinlemesine entegrasyon çabaları ve kurumsal yapısı, bölgesel ve küresel politikadaki rolünü güçlendirmektedir.