Roma Portunus Tapınağı

Portunus Tapınağı (veya Fortuna Virilis), MÖ 2. yüzyıl sonu veya 1. yüzyıl başlarına ait dikdörtgen bir tapınaktır ve Roma, İtalya’da iyi korunmuş örneklerden biridir. Bu küçük tapınak, Roma Cumhuriyeti’nden günümüze nadir kalan bir örnektir. Hem yenilikçi hem de geleneksel öğeler taşır.

Tapınak, Roma’nın eski nehir limanına yakın konumundan dolayı, büyükbaş hayvanlar, anahtarlar ve limanlarla ilişkilendirilen tanrı Portunus’a adanmıştır.

Roma Cumhuriyeti döneminde şehir, büyük ölçüde önde gelen seçkin vatandaşların önemli siyasi veya askeri başarılarla bağlantılı olarak yaptığı anıtsal mimari adaklarla karakterize edilmiştir. Tapınaklar, bu kategoride hem kutsal hem de dünyevi etkinlikler için kullanılabilirliği nedeniyle oldukça popülerdi.

Portunus Tapınağı, Korint düzeninde dairesel bir tapınağın yanında yer alır ve bu tapınak şimdi Herakles Victor’a atfedilmektedir. Portunus Tapınağı’nın adlandırılması akademisyenler arasında tartışmalı olmuştur; bazıları tapınağın Fortuna Virilis’e (Tanrı Fortuna’nın bir yönü) ait olduğunu öne sürmüştür. Ancak bu görüş artık azınlıktadır. Portunus adına düzenlenen Portunalia festivali her yıl 17 Ağustos’ta kutlanır.

Tapınağın Planı ve Yapısı

Portunus Tapınağı, yaklaşık 10,5 x 19 metre (36 x 62 Roma ayağı) ölçülerinde dikdörtgen bir plana sahiptir. Tapınak, pseudoperipteral olarak adlandırılan bir tasarıma sahiptir; yani dört tarafında serbest duran sütunlar yerine sadece ön cephede serbest duran sütunlar, yanlarda ve arka cephede ise yapıya bağlı sütunlar bulunur.

Tapınağın önündeki revak (pronaos), dört sütun genişliğinde ve iki sütun derinliğindedir. Bu sütunlar travertenden yapılmış ve İyon düzeni özellikleri taşır. Yan taraflarda beş bağlı sütun, arka cephede ise dört sütun vardır.

Yapı, hem traverten hem de tüf kullanılarak inşa edilmiştir. Tüf, volkanik külün birleşmesiyle oluşan bir taş türüdür; traverten ise bir kireçtaşı formudur. Tüfe, traverten görünümü vermek için bir sıva kaplaması uygulanmıştır.

Mimari Gelenekler ve Yenilikler

Tapınağın tasarımı, birkaç mimari geleneği birleştirir. İtalik gelenekten aldığı öğeler, yüksek bir podyum (tapınağa giriş için merdivenle çıkılan yapı) ve güçlü bir ön cephe vurgusudur. Helenistik mimariden gelen özellikler ise İyon düzeni sütunlar ve yapıya bağlı pilasterlerdir (düz sütunlar). Ayrıca, taş gibi kalıcı malzemeler kullanmak (İtalik gelenekte ahşap, pişmiş toprak ve kerpiç kullanımı yaygındı) değişen uygulamaları yansıtır. Tapınağın kendisi, MÖ 1. yüzyılın sonlarına doğru Akdeniz dünyasında değişen kültürel yapının bir temsilcisidir.

Portunus Tapınağı, Roma’nın ana limanının bulunduğu Forum Boarium üzerinde yer alır. Bu tapınak, Forum Boarium’daki diğer tapınaklardan biraz daha küçük olmasına rağmen, Geç Cumhuriyet dönemi tapınak mimarisi tipolojisine uygundur.

Korunma ve Günümüzdeki Durumu

Portunus Tapınağı, korunmuş mimarisiyle dikkat çeker. MS 872’de tapınak, Santa Maria Egyziaca‘ya (Mısır’lı Meryem) adanan bir Hristiyan mabedine dönüştürülmüş ve bu durum yapının korunmasını sağlamıştır. Tapınağın mimarisi, Andrea Palladio gibi birçok sanatçı ve mimarı yüzyıllar boyunca etkilemiştir. Palladio, 16. yüzyılda bu yapıyı incelemiştir.

Tapınağın formu, Neoklasik mimarları da etkilemiş ve bu etki, 1767’de İngiltere’nin Somerset bölgesindeki Harmony Tapınağı’nın inşasına yol açmıştır.

Portunus Tapınağı, sadece iyi korunmuş mimarisi nedeniyle değil, aynı zamanda Roma’nın bir zamanlar nasıl bir mimari yapıya sahip olduğunu hatırlattığı için de önemlidir. Günümüze kadar ayakta kalan tapınaklar, Roma’daki mimari geleneklerin ve şehir hayatındaki canlılığın birer hatırlatıcısıdır.

Koruma Çalışmaları

Portunus Tapınağı, 2006 yılında Dünya Anıtlar İzleme Listesi’ne alındı. Bu liste, Dünya Anıtlar Fonu tarafından yönetilir ve “doğal kuvvetler veya sosyal, siyasi ve ekonomik değişimlerin etkisiyle tehlikede olan kültürel miras alanlarını” vurgular. Bu listeye giren yerler, koruma için görünürlük kazanma, kamu farkındalığını artırma ve yerel katılımı teşvik etme fırsatı bulur.

Dünya Anıtlar Fonu, Roma Arkeoloji Kurulu ve özel bağışçıların sağladığı hibelerle, 2000 yılında Portunus Tapınağı’nın restorasyonuna başlamıştır. Tapınak 1920’lerde kısmen restore edilmişti, ancak son yirmi yılda yürütülen faaliyetler, yapının hem iç hem de dış kısmında tam bir restorasyon sağlamak için en son teknolojileri kullanmıştır. Bu çalışmalar arasında fresklerin temizlenmesi ve korunması, çatının yenilenmesi (antik çatı kiremitleri kullanılarak), anti-sismik önlemler ve cephe, sütunlar ve dış duvarların temizlenmesi ve restorasyonu bulunmaktadır. Yeniden restore edilen tapınak, 2014 yılında halka açılmıştır.

Portunus Tapınağı, Roma Cumhuriyet mimarisinin en iyi korunmuş örneklerinden biridir ve Dünya Anıtlar Fonu’nun çalışmaları gibi çabalar sayesinde tapınak bütünlüğünü koruyarak varlığını sürdürmeye devam etmektedir.

Kaynak: Smarthistory

Yorumlar

yorumlar

Hakkında Kayıhan Badalıoğlu

1973 yılında Ankara'da doğdum. TED Ankara Koleji'nden sonra Anadolu Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü'nden mezun oldum. 1998 yılında "Management Trainee" olarak başladığım bankacılık kariyerime 2000-2003 yılları arasındaki özel sektör, yerel yönetimlerde finans ve dış ticaret görevlerinden sonra aralıksız olarak 2013 yılına kadar sürdürdüm. Profesyonel kariyerinin 12 yılını kapsayan bankacılık döneminde sektörde faaliyet gösteren çeşitli bankaların genel müdürlük, bireysel bankacılık, teftiş kurulu, iç kontrol başkanlığı ve farklı şubelerde ticari ve KOBi portföy yönetimi görevlerinde bulundum. 2014 yılı itibariyle orta ve küçük işletmelere finans, satış, pazarlama, iş geliştirme alanlarında danışmanlık hizmeti vermeye başladım. 2015 yılında Bilgi Üniversitesi Sosyal Medya Uzmanlığı Sertifika Programını tamamladım. Çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren firmaların sosyal medya hesaplarının yönetimi, içerik geliştirilmesi, stratejik planlaması, hizmet ve markanın sosyal medyada gelişimine yönelik çalışmalar yapıyorum ve işletmelerin web sitelerinin yönetimi konusunda hizmet veriyorum. Lise yıllarında başlayan müzik faaliyetlerime amatör olarak devam ederken hobi olarak blog yazıları yazmak ve fotoğraf çekmek hayatıma mutluluk katıyor.

İlginizi Çekebilir

GAP Mezopotamya Turu – 3

Mardin’de geçirdiğimiz oldukça soğuk bir gecenin ardından, Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Dara köyü’ne doğru yola …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir