“Pamukkale Antik Havuzu,” bilinen bir diğer adıyla “Kleopatra Havuzu,” tarih kokan bir hikayeye ve doğal güzelliklere ev sahipliği yapmaktadır. Bu eşsiz havuz, Marcus Antonius tarafından Mısır Kraliçesi Kleopatra’ya hediye edilen termal bir güzelliktir. Rivayete göre, Kleopatra’nın bu termal sulardan faydalanmak amacıyla bölgeyi ziyaret etmesiyle adını almıştır. MS 7. yüzyılda gerçekleşen bir deprem sonucunda çevresindeki şehir ve Apollo Tapınağı sütunlarıyla birlikte sulara gömülen havuz, zamanla doğal bir dekoratif yapıya dönüşmüştür.
Günümüzde Pamukkale’nin simgelerinden biri haline gelen Kleopatra Havuzu, ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Burada, antik dönemden günümüze uzanan tarih dokusunu soluyarak, Greko-Roma şehri Hierapolis’in bin yıldan fazla süredir insanların sağlık ve eğlence arayışında uğrak noktası olduğunu keşfedeceksiniz. Havuz, mineral bakımından zengin jeotermal sularıyla sağlık ve güzellik arayanların buluşma noktası olmuştur.
Pamukkale’nin muazzam güzellikleri içinde yer alan Kleopatra Havuzu, sadece tarih, doğa ve sağlık turizmi sevenleri değil, aynı zamanda herkesi büyüleyen eşsiz bir atmosfere sahiptir. Ziyaretçilerini antik dönemin büyülü izleriyle buluşturan bu benzersiz mekan, sıcak termal suları ve tarihi dokusuyla bir araya gelerek unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.
” Cumalıkızık Mahallesi ” ile ilgili yazımıza da buradan ulaşabilirsiniz.