Halil Turgut Özal (13 Ekim 1927 – 17 Nisan 1993), 1989-1993 yılları arasında Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı olarak görev yapmış Türk siyasetçi, bürokrat, mühendis ve devlet adamıydı. 1983’ten 1989’a kadar Türkiye’nin Başbakanı olarak Anavatan Partisi’nin lideri olarak görev yaptı. 1980-1982 yılları arasında Bülend Ulusu‘nun askeri hükümetinde Başbakan Yardımcılığı yaptı.
Amerika Birleşik Devletleri’nde kısa bir süre Dünya Bankası’nda ve üniversitede öğretim görevlisi olarak çalıştıktan sonra Özal, 1979’da Türkiye’nin ana madenciler sendikasının genel sekreteri ve daha sonra lideri oldu ve 1979’da büyük ölçekli endüstriyel eylem sırasında baş müzakereci olarak görev yaptı.
1977 genel seçimlerinde Milli Selamet Partisi‘nin (MSP) İzmir adayı olarak milletvekili adayı oldu ancak başarısız oldu. 1979’da, 1980 askeri darbesine kadar Başbakan Süleyman Demirel‘in azınlık hükümetinde müsteşar olarak görev yaptı.
Müsteşar olarak, 24 Ocak kararları olarak bilinen ve Türkiye ekonomisinde daha fazla neoliberalizmin yolunu açan ekonomik reformların geliştirilmesinde önemli bir rol oynadı.
Turgut Özal’ın 24 Ocak kararları, Türkiye’de büyük ekonomik değişimlerin başladığı bir dönemin başlangıcını işaret eder. 24 Ocak 1980’de, dönemin hükümeti tarafından alınan ekonomik kararlar paketidir. Bu kararlar, Türkiye’nin ekonomik yapısını yeniden düzenlemeyi ve uluslararası serbest piyasa ekonomisine geçişi hızlandırmayı amaçlamaktaydı.
24 Ocak kararları, özellikle döviz kuru politikasında önemli değişiklikler getirdi. Sabit döviz kuru uygulaması terk edilerek döviz kurlarının serbest piyasa koşullarına bırakılması kararlaştırıldı. Bu, Türkiye’nin dış ticaretinin daha serbest ve rekabetçi hale gelmesine olanak sağladı. Ayrıca, dış ticarette kotaların ve kısıtlamaların kaldırılmasıyla birlikte ithalat ve ihracat işlemleri daha kolay hale geldi.
Bunun yanı sıra, 24 Ocak kararlarıyla birlikte ekonomide özelleştirme politikaları da başlatıldı. Devlete ait birçok işletme özelleştirme sürecine alındı ve özel sektörün ekonomide daha etkin bir rol oynaması teşvik edildi. Ayrıca, devletin ekonomideki ağırlığını azaltmak amacıyla kamu kesimi harcamalarında kısıntılar yapıldı ve vergi reformları gerçekleştirildi.
Bu kararlar, Türkiye’nin ekonomik yapısını daha rekabetçi ve piyasa odaklı hale getirmeyi amaçlamış olsa da, kısa vadeli olarak ekonomik zorluklara neden oldu. Ancak uzun vadede, 24 Ocak kararlarının Türkiye’nin ekonomik gelişimine olumlu katkılar sağladığı ve ülkenin uluslararası arenada daha rekabetçi bir konuma gelmesine yardımcı olduğu kabul edilir. Bu kararlar, Turgut Özal’ın liderliğindeki Türkiye’nin ekonomik dönüşümünde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
12 Eylül darbesinden sonra Bülend Ulusu hükümetinde ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak atandı ve ekonomik reformları uygulamaya devam etti. Ekonomi politikası konusundaki anlaşmazlıkların ardından 1982’de istifa etti.
Özal, askeri hükümetin siyasi parti yasağını kaldırmasının ardından 1983 yılında Anavatan Partisi’ni (ANAP) kurdu. ANAP, 1983 genel seçimlerinde parlamento çoğunluğunu kazandı ve ardından Özal Türkiye’nin Başbakanı oldu. Döviz kuru ve kuralsızlaştırmaya ilişkin çeşitli ekonomik reformlar uygulanırken, enflasyondaki artış ve Kürt ayrılıkçılarla artan çatışma, ANAP’ın 1984 yerel seçimlerinde oy çoğunluğunun azalmasına yol açtı. 1980 darbesi sırasında yasaklanan siyasetçilerin siyasi faaliyetlerini sürdürmelerine izin veren 1987 referandumuna rağmen ANAP, 1987 genel seçimlerinde oyların azalmasına rağmen parlamento çoğunluğuyla yeniden seçildi. 1988 yılında parti kurultayı sırasında bir suikast girişiminden kurtuldu. Özal’ın dış politikası, Şimşek Olayı’nın ardından Yunanistan’la savaşı önlemeye odaklandı ve geçici olarak Bulgar Türklerinin Türkiye’ye göç etmesine izin verdi.
1989 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Özal Cumhurbaşkanı seçildi, yerine Yıldırım Akbulut Başbakan oldu. Asgari siyasi görevlerle törensel bir rol üstlenmesine rağmen Özal, 1990 Zonguldak madenci grevine müdahale etmek gibi hükümet faaliyetleriyle meşgul olmaya devam etti. Akbulut, Başbakan olarak uysal bir yaklaşım sergilerken, 1991 genel seçimlerinden sonra Süleyman Demirel’in Başbakan olmasıyla birlikte Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın görevleri konusundaki anlaşmazlıklar baş gösterdi. Güneydoğu Anadolu’nun kalkınma projesi Şanlıurfa’da Atatürk Barajı’nın inşasıyla başlarken, Özal 1992 yılında Ankara’da düzenlenen ilk Türk Cumhuriyetleri zirvesine katıldı. Körfez Savaşı sırasında ve Soğuk Savaş’ın sona ermesi sırasında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George H. W. Bush ile yakın ilişkilerini sürdürdü.
Özal, 17 Nisan 1993 tarihinde 5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Orta Asya gezisinden sonra cumhurbaşkanlığı döneminde resmi kayıtlara göre kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmiştir. Topkapı Mezarlığı’nda, Vatan Caddesi üzerinde kendi adına hazırlanan anıt mezara defnedilmiştir.
Kaynak: Wikipedia